Çocuğumun boyu neden kısa kalır, ne yapmak gerekir?
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Fatma Demirel, bilgilendiriyor
Her ebeveyn çocuğunun sağlıklı büyüyüp gelişmesini arzu eder, boyca yaşıtlarından geri olması anne babalarda endişeye sebep olur. Neyse ki boy kısalıklarının %75-80’i genetik ya da yapısal boy
kısalıkları olarak tanımladığımız iyi huylu durumlardır ve çoğunlukla tedavi gerektirmez. Çocuklarda ciddi boy kaybına neden olan patolojik ve tedavi gerektiren ağır boy kısalıkları tüm vakaların yaklaşık
%20’sini oluşturmaktadır.
Genetik ya da ailevi boy kısalığı olan çocuklar aslında tamamen sağlıklı çocuklardır. Anne ya da babanın minyon yapılı olması nedeniyle soya çekim söz konusudur. Çünkü anne baba boyu çocukların
erişkin çağda ulaşabilecekleri boyu %50 oranında etkilemektedir. İkinci, üçüncü derece akrabaların boyunun çocukların boyu üzerindeki etkisi daha sınırlıdır.
Bu çocuklar normal boyun alt sınırında doğarlar, iki üç yaşına doğru yavaş yavaş persantil kaybederler ve kendi büyüme çizgilerine ulaşırlar.
Kemik olgunlaşmaları, ergenliğe girme yaşı normal sınırdadır.
Erişkin çağda minyon yapılı ve sağlıklı bireyler olarak yaşamlarına devam ederler.
Yapısal boy kısalığı olan çocuklarda ise yapısal olarak büyümede gerilik söz konusudur.
Ergenliğe kadar ufak tefek, ince yapılı, kemik olgunlaşması geriden giden çocuklar olarak dikkat çekerler.
Ergenliğe yaşıtlarına göre biraz daha geç girerler ve ergenlikle beraber boy atıp normal erişkin boya ulaşırlar.
Ergenlik tamamlanması ve kemiklerdeki büyüme kıkırdaklarının kapanması da gecikir.
Daha çok erkek çocuk çocuklarda gözlenir ve baba, amca ya da dayılarında benzer bir öykü söz konusudur.
Patolojik yani sorunlu ve tedavi gerektiren boy kısalıklarında anne karnında yaşanan gelişme sorunları, kemiklerle ilgili genetik bozukluklar, beslenme bozuklukları, büyüme hormonu eksikliği,
hipotiroidi, erken ergenlik gibi hormonal bozukluklar, büyümeyi geri bıraktıran Turner Sendromu gibi hastalıklar yada iç organları ilgilendiren kronik hastalıklar (Çölyak hastalığı, böbrek hastalıkları, ağır
astım, kötü gidişli şeker hastalığı vs) söz konusu olabilir.
Çocuğun boyunun yaşına göre normal uzayıp uzamadığı takip altında tutulmalıdır. Çoğu evde 3-4 ayda bir çocuğun boyunun ölçülüp işaret konulan bir kapı ya da duvar mutlaka bulunur ve bu son
derece akıllıca bir yöntemdir. Bu sayede çocuğun boy atmasında duraklama olup olmadığı kolaylıkla anlaşılabilir. Eğer boy kısalığı endişesi ile doktora getirilen bir çocuğun boyu kendi yaşı ve cinsine göre
%3’lük dilimin altında kalıyorsa, altta yatan tedavi gerektiren bir durumun olup olmadığı araştırılır.
Ayrıntılı sorgulama, muayene ve tetkik çocuk endokrin uzmanının alanına girer ve boy takibi çok değerli veriler sunar. Patolojik boy kısalıklarının pek çoğunun tedavisi mümkündür ve bu tedaviler
sayesinde pek çok çocuk erişkin dönemde tamamen normal bir boya ulaşabilmektedir.