Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Nail ERSÖZ bilgilendiriyor
KASIK FITIKLARI VE TEDAVİ
Kasık fıtığı, her iki kasıkta karın ön duvarındaki doğal açıklıklardan karın içi yapıların cilde doğru çıkması olayıdır. Bu açıklıktan çıkan karın içi yapıları genellikle bağırsak ve karın içi yağ dokusudur. Bunun yanı sıra yaşlılarda özellikle mesane (idrar kesesi), kadınlarda yumurtalar, zaman zaman kalın bağırsak ve apendiksinde bu fıtık yerlerinden çıktığı görülmektedir.
Hastaların çoğunluğu kasık bölgesinde şişlik şikâyeti ile başvurur. Hasta bu şişliğin özellikle uzun yürüyüş, ağır kaldırma, ıkınma, öksürük gibi karın içi basıncını artıran durumlarda arttığını söyler. Hasta bu şişliği karın içine ittirebildiği sürece aciliyet gerektirmez. Ancak hasta şişliği karına doğru ittirmekte zorlanıyor veya bu şişliğe karın ağrısı da eşlik ediyorsa aciliyet gerektiren bir durum ihtimali nedeniyle hasta mutlaka bir hekime başvurmalıdır.
Kasıkta şişlik öncesinde bazı hastalarda “ağır bir şey kaldırdım kasığımda bir ağrı oldu”, ya da “yoğun egzersiz sonrasında kasıklarımda ağrı başladı, gibi ifadelerle geldiğinde fizik muayenede belli belirsiz saptanan kasık fıtıkları görülebilmektedir. Bunların bir kısmı özellikle kilolu hastalarda ancak ultrasonografi ile
gösterilebilmektedir.
Kasık fıtıkları nasıl tedavi edilir?
Kasık fıtıklarının yegane tedavi yöntemi cerrahidir. Geçmişte klasik fıtık tamir yöntemleri kullanılırken son 15 yılda bu bölgelere vücudun kabul edebileceği sentetik yamaların kullanıldığı yöntemler tercih edilmektedir. Sentetik yamalar kasık fıtıklarında artık olmazsa olmaz haline gelmiştir.
Diğer bir yöntem farkı da açık veya laparoskopik yöntemler. Açık ve laparoskopik yöntemlerin birbirine üstünlükleri gösterilmemiştir. Ancak skrotuma (torbaya) inen büyük fıtıklarda laparoskopik yöntemler yetersiz kalabilmektedir. Laparoskopi özellikle çift taraflı çok büyük olmayan fıtıklarda tercih edilmektedir.
Ameliyat sonrası hastaların hareketliliğini devam ettirmekle birlikte ağır kaldırma ve ani karın basıncını artıran durumlarda (öksürük, ıkınma vb.) dikkatli olmaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra kalp yetmezliği, kronik akciğer hastalığı, kronik hastalığı olan hastalar ve sigara içenlerde nüks oranı daha yüksektir. Nekahet dönemi hastadan hastaya değişmekle birlikte 20 gün ile 3 ay arasında değişmektedir